Pulsar 2. Bolum İzle

Pulsar 2. Bölüm İzle (17 Haziran 2008)

Harika Köpek Pulsar dizisinin 17 Haziran 2008, Salı günü yayınlanan 2. bölüm videsunu izleyebilirsiniz.


Pulsar 2. Bölüm Kısım 1








Pulsar 2. Bölüm Kısım 2








Pulsar 2. Bölüm Kısım 3








Pulsar 2. Bölüm Kısım 4









Pulsar 2. Bölüm Kısım 5





Pulsar Dizisi 2. Bölüm izle video izle yeni bölüm videolarını izleyin. 17 Haziran 2008 Salı günü yayınlanan Pulsar'ın son bölümünü izleyebilirsiniz.

Pulsar 2. Bolum Ozeti

2. Bölüm Özet :

Pulsar eve kabul edildiği için Çağlar çok mutludur. Akıllı kurt köpeği, onun en iyi arkadaşı olmuştur. Ancak mahallenin kötü çocuğu ve onların bu dostluğunu kıskanan Gürbüz, Pulsar'ı satın alması için babasını ikna eder. Çağlar'ın babası Orhan, Pulsar'ı satmayı kabul etmese de, Gürbüz ona sahip olma isteğinden asla vazgeçmez. Bu arada ailenin büyük kızı Tuğçe, kimsenin olmadığı bir sırada, evde bir yangın tehlikesinin yaşanmasına neden olur. Köpeklerden zaten nefret eden Tuğçe, suçu Pulsar'ın üzerine atar. Evde başları derde giren Çağlar ve Pulsar, yetmezmiş gibi sokakta da köpek toplayıcısı belediyecilerden kaçmaya çalışırlar. Ancak kaçarlarken birbirlerinden ayrılmak zorunda kalırlar. Ve tek başına kalan Çağlar, kendini çocuk hırsızlarının elinde bulur. Kahraman köpek Pulsar'ın onu kurtarması mümkündür, ama o da mahallenin kötü çocuğu Gürbüz'ün eline düşmüştür



Pulsar 2. Bölüm Fragmanı:

Pulsar Dizisi 1. Bolum Izle

Pulsar İlk Bölüm Özeti:
pulsar dizisinin yayınlanacak olan ilk bölümünde senaryo basitde olsa şu şekilde:
Annesi babası çoktan uyumuştu. Ablası ise mutlaka odasında günlük yazmaktaydı. Çağlar üstündeki pikeyi attı, yataktan kalktı ve penceresinin önündeki teleskobunun ayarını kontrol etti. Sonra bir gözünü kısarak teleskoptan gökteki yıldızlara baktı. Binlerce ışık, binlerce yıldız ona göz kırpıyordu. Çağlar yeniden dileğini anlattı yıldızlara: Bir köpeğim olsa.. Bana arkadaşlık etse.. Dilimden anlasa, beraber oynasak.."

Küçük Çağlar'ın dileği pek yakında gerçekleşecekti. Kimsenin nereden geldiğini bilmediği harika köpek Pulsar onun arkadaşı olacak, yaptıklarıyla Çağlar'ın annesini, babasını, ablasını, arkadaşlarını, bütün mahalleyi şaşırtacaktı.. Belki bir tek Çağlar şaşırmayacaktı Pulsar'ın yaptıklarına...Çünkü Çağlar Pulsar'ın yıldızların ona bir armağanı olduğuna inanıyordu...








Pulsar Dizisi 1. Bölüm İzle:

1.Kısım




2. Kısım



3. Kısım




4. Kısım




5. Kısım



Pulsar Oyuncu Kadrosu

Oyuncular - Bogac

BOĞAÇ

Tuğçe'nin Lise 3'de okuyan 17 yaşındaki sevgilisi. Aynı mahallede oturan, biraz şımarık ve ukala, hatta züppe bir genç. Başlangıçta Tuğçe, onu ailesinden gizliyor; daha sonra tanıştırmaya kalktığında ise, Pulsar yüzünden Boğaç rezil oluyor. Pulsar'ın gözü Boğaç'ı hiç tutmuyor. Çünkü Boğaç, hayvanlara kötü davranan, duyarsız, sadece gününü gün etmekle meşgul, hiçbir işe yaramayan bir insan.

Yani sağlam bir pabuç değil. Bu anlamda Pulsar, Boğaç'ı evin kızına hiç yakıştırmıyor ve onu Tuğçe'den uzak tutmak için elinden geleni yapıyor. Pulsar'ın Boğaç'la mücadelesi, Tuğçe ve Boğaç'ın ise Pulsar'a illet olmaları, dizi boyunca birbirinden komik ve eğlenceli durumlarla sürüyor.

Oyuncular - Pekmez

PEKMEZ

Ferhat'ın beraber yaşadığı, 60 yaşlarındaki babaannesi. Aslında gerçek babaannesi değil. Rahmetli kocasının sepetli motosikletinde terk edilmiş bulduğu minik Ferhat'ı evlat edinip büyütmüşler. Ferhat'ı tabii ki çok seviyor; ama bir yandan da çocuk kalmış taraflarına çok kızıyor; en çok da bir işte dikiş tutturamamasına bozuluyor. Ferhat'ın yaşı gelmiş olmasına rağmen hâlâ evlenememiş olmasını da dert ediniyor; sürekli "Doğru düzgün bir iş bulsa hemen evlendireceğim, ama nerdeee? Nasıl evlenecek bu çocuk bilmem ki" diye söyleniyor. Ve Ferhat'la ilgili sıkıntılarını en çok şu cümleyle dile getiriyor: "Ben ölünce ne olacak bu Ferhat'ın hali?.."

Küçük bir emekli maaşıyla evi çekip çevirmeye çalışan Pekmez Hanım, ister istemez söylenmeyi seven fevri bir kişiliğe sahip. Aynı zamanda oldukça ciddi ve dinç biri. Bastonluk hali hiç olmasa da, yanından ayırmadığı eski bir bastonu var. Bu onun için oldukça işlevsel bir alet. Özellikle birilerini kolundan yakalama ve çekiştirme hususlarında. Çok kızdığı zamanlarda ise bastonu, hızla bir yere inip zarar verebiliyor. Ama bütün fevri hallerine rağmen, mahallede sevilen ve sayılan biri.

Oyuncular - Pirpir Ferhat

PIRPIR
FERHAT

Mahallede Çağlar’ın bir de Ferhat Abi’si var. Ferhat’a sepetli motosikletinden dolayı, mahalleli “Pırpır Ferhat” adını takmış. Ferhat, 25-30 yaşlarında sıra dışı, sevimli bir adam. Müstakil bir evde babaannesi Pekmez Hanım’la birlikte yaşıyor. Mahallede herkesin tanıdığı, saf ve iyi yürekli, ama aynı zamanda sakar ve komik bir tip. En önemlisi büyümeyi adeta reddetmiş, “çocuk ruhlu” bir maceraperest; yarını düşünmeden günlük yaşayan kendine özgü deli dolu renkli bir kişilik. Kimi yetişkinler, onu işi gücü olmayan yararsız biri olarak görmekte ve küçümsemekte. Ama aslında o, çocuklar için çok iyi bir arkadaş ve yardımsever kişiliğiyle kıymeti bilinmeyen bir iyilik meleği.

Çağlar ve Burcu ile altında sepetli motosikletiyle Pırpır Ferhat, tam bir ekip oluşturuyorlar. Tabii bu ekibin en çok öne çıkan elemanı, Pulsar’dır. Pulsar’la Pırpır Ferhat arasında da sevgi dolu bir ilişki var. Pulsar, Ferhat’ın sepetli motosikletinde seyahat etmeye bayılıyor; kaskını takmadığı zamanlarda ise Ferhat’ı havlayarak uyarıyor.

Oyuncular - Burcu



BURCU

Çağlar’ın 10 yaşındaki kız arkadaşı. Mahallenin en güzel ve en şirin kızı. Aynı mahallede nispeten daha varlıklı bir ailenin, mahallenin önde gelen esnaflarından birinin çocuğu. Her zaman temiz, şık ve bakımlı; her zaman göz alıcı. Bu yüzden, neredeyse mahallenin bütün oğlanları ona aşık. Tabii Çağlar da... Ama Çağlar, başlangıçta, iç kapanık ve asosyal halleriyle Burcu’nun dikkatini çekemiyor. Ancak daha sonra Pulsar gibi güzel bir köpeğe sahip olunca, itibarı ve özgüveni yerine geliyor ve köpeği sayesinde Burcu’nun da ilgisini çekiyor. Bu yüzden pek çok çocuk tarafından kıskanılıyor. Burcu, hassas ve sevgi dolu halleriyle, yalnız Çağlar’ın değil, Pulsar’ın da kalbini kazanıyor. Birlikte çok güzel bir ekip oluşturuyorlar.

Oyuncular - Tahir

TAHİR

Gürbüz'ün 40-45 yaşındaki babası. Mahallede bir müteahhitlik ve emlak bürosu var. ılkokul mezunu, taşralı, kaba saba ve oldukça havalı bir tip. Pek akıllı bir adam olmamakla birlikte, kafası hep kolay para kazanmaya ve üçkağıda çalışıyor. Yaptığı inşaatlarda da malzemeden çalıyor. Mahalle sakinlerinin eski evlerini ve arsalarını ucuza kapatmaya çalışıyor. Bir ara Çağlar'ların ve Ferhat'ların evlerine de göz koyuyor. Obez oğlu Gürbüz'ün bir dediğini iki etmeyip, onu sürekli şımartıyor. Onu mahalledeki bütün çocukların üzerinde tutuyor. Aslında hep Gürbüz kötülük yapmasına rağmen, sürekli Çağlar'ın ona kötülük yaptığını düşünüyor. Bu anlamda hem kurnaz ve üçkağıtçı bir adam, hem de yaptıkları ve konuşmalarıyla komik bir tip.

Oyuncular - Gürbüz

GÜRBÜZ

Mahallenin 11 yaşındaki sevimsiz ve kötü çocuğu. Obez bir çocuk olduğundan, yaşına göre iri kıyım bir yapısı var. Sert, gaddar ve otoriter bir havaya sahip. Çocuklar üzerinde hakimiyet kurmuş ve adeta çete reisi gibi dolaşıyor. Pek çok çocuk, Gürbüz’ün korumasına ihtiyaç duyarak, ona saygı duyuyor, hizmet ediyor ve hatta onun gazozuna bisküvisine para yetiştirmek için ceplerindeki bozuklukları haraç veriyor.

Mahallede müteahhitlik ve emlakçılık yapan babası Tahir Bey tarafından sürekli şımartılıyor. Haset dolu, çekemeyen ve aç gözlü bir yapıya sahip. Başkalarının sahip olduğu her şeye kendisi de sahip olmak istiyor. Bu nedenle Çağlar’ın kız arkadaşı Burcu’yu da, köpeği Pulsar’ı da fazlasıyla kıskanıyor ve her ikisini de elinden almak için sinsi oyunlar oynuyor, kötülükler yapıyor. Ama tabii, Pulsar’ın da sayesinde hiç birinde başarılı olamıyor ve öfkesi her yenilgide daha da artıyor. Bu anlamda hem mahallenin dert kaynağı, hem de Çağlar için tam bir baş belası.

Oyuncular - Orhan

ORHAN

Evin 35-40 yaşındaki, babası. Özel bir nakliye firmasında taşımacılık yapıyor. Gerektiğinde firmanın nakliye araçlarını kullanıyor, ama kendine ait bir arabası da var. Ailesini geçindirebilecek, çocuklarını okutabilecek kadar iyi kazanıyor, ama pek birikim yapamıyor. Her zaman hesaplı hareket ediyor. Aynı zamanda çok mazbut yaşıyor. Karısı Nermin'in tersine, ağır başlı, sakin bir havası var. Bu yüzden Nermin onu bazen pasif kalmakla suçluyor. Orhan, olaylara genelde soğuk kanlı yaklaşıyor, ama bardağın taştığı kimi zamanlarda o da sinirlenebiliyor ve böyle zamanlarda karısına ayak uydurabiliyor.

Çocuklarına fazla baskı uygulamıyor, hassas ve duygulu yapısıyla onları mutlu etmek için elinden geleni yapıyor ve iyi bir eğitim almaları için çabalıyor. Bu anlamda Çağlar'ın kitap, teleskop gibi isteklerini asla kırmıyor. Ama sıra köpeğe gelince iş değişiyor. Karısının ve kızının köpeklere karşı tutumlarını bildiğinden, evde köpek yüzünden huzursuzluk doğmasını istemiyor. Nitekim Pulsar'ın eve kabul edilmesinden sonra da iki arada bir derede kalıyor. Pulsar'ı sevmekle birlikte, onun evde istemeden yarattığı problemlerden tedirgin oluyor. Hatta ilerleyen bölümlerde, Pulsar evde tehlikeli bir duruma yol açınca, karısının da baskısıyla, onu ıstanbul'un karşı yakasında çok uzak bir noktaya götürüp bırakıyor. Ama sonra yaptığından çok pişman olup, Pulsar'dan özür diliyor.

Oyuncular - Nermin

NERMİN

Evin 30-35 yaşındaki annesi. Sürekli ev işleriyle uğraşan ve tüm ailesiyle yakından ilgilenen, son derece tiziz ve temiz bir ev kadını. Çocuklarına karşı her zaman hassas ve duyarlı. Geceleri yatmadan önce mutlaka odalarına gelip kontrol ediyor, onlarla konuşuyor, üstlerini örtüyor. Diğer taraftan, aşırı titiz hallerinden dolayı fevri bir yapıya sahip. Kolay sinirleniyor, bazen sesini yükseltiyor, ama sonra hassas kalbiyle bir anda yumuşayıp duygulanıyor. Orhan'la mutlu bir evliliği var. Ancak bazen çocukları yüzünden onunla da tartışıyor. Ve asla evde bir köpek istemiyor!..

Onun gibi temiz ve titiz bir kadının, evde ortalığı kirletecek bir köpeğe tahammül etmesi imkansız. Ama Pulsar, ne yapıp edip, kendini ona bile kabul ettiriyor. Nermin, Pulsar'ı seviyor, ancak pek çok zaman ortalığı batırdığı ve eve zarar verdiği için onunla çatışıyor, bazen bağıra çağıra kovalıyor, ama sonra çocuklarıyla ilişkisinde olduğu gibi, ona karşı da yumuşuyor. Bu yüzden Pulsar'la aralarında hep tatlı sert çekişmeli bir ilişki var.

Oyuncular - Tugce

TUĞÇE

Evin 15 yaşındaki kızı. Lise 1’de okuyor, ama annesinin baskısıyla daha şimdiden üniversiteye hazırlanıyor. Gezmeyi ve eğlenmeyi çok seviyor. Ancak yaşının gereği biraz asi ve aynı zamanda haylaz bir yapısı var. Hatta biraz huysuz ve şımarık olduğu bile söylenebilir. Sürekli söylenen, bir şeylerden şikayet eden, kolay memnun olmayan, zor bir kız. Bu yüzden Çağlar’la da çok çatışıyor. Ama en büyüt çatışma nedenini, tabii ki Pulsar oluşturuyor. Çünkü Tuğçe, köpekleri hiç sevmiyor; onların kokularından, salyalarından, tüylerinden iğreniyor.

Bir de üzerine sevgilisi Boğaç’la ilişkisinde, Pulsar yüzünden yaşanan problemler eklenince, ondan iyice nefret ediyor. Çünkü Pulsar’ın gözü, bir hayvan düşmanı olarak bellediği Boğaç’ı hiç gözü tutmuyor ve evin kızını ondan uzak tutmak için her türlü numarayı yapıyor. Çoğu zaman Boğaç’ı, bazen de Tuğçe’yi komik durumlara düşürüyor. Ve bu yüzden onu fazlasıyla sinir ediyor. Tuğçe’nin Çağlar ve Pulsar’la çatışmalarından kaynaklanan patırtı, evden hiç eksik olmuyor.

Oyuncular - Caglar

ÇAĞLAR
Orta halli bir ailenin 11 yaşındaki en küçük çocuğu. Ev kadını annesi Nermin, nakliyeci babası Orhan ve ablası Tuğçe'yle birlikte, orta halli bir mahallede, bahçe içinde eski müstakil bir evde yaşamaktadır.

Çağlar çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, davranışlarıyla örnek bir çocuktur. Aile ilişkilerine çok önem vermekte, onları üzmemek için elinden geleni yapmaktadır. Oynamayı eğlenmeyi sevmektedir, ama onun için okumak da önemlidir. Çok okuduğu için aynı zamanda bilgili bir çocuktur. Özellikle hayvanlara ve uzaya meraklıdır. Odasındaki büyük boy oyuncak hayvanlar, duvarlardaki resimler, hep onun hayvan sevgisini yansıtır. Uzayla ilgili kitapları ve penceresinin kenarında duran küçük teleskopu ise, onun uzaya olan merakının göstergesidir. Son zamanlarda aklını Pulsar adlı nötron yıldızlara takmıştır ve kitaplarla, teleskopla kendini onları incelemeye vermiştir.

Ancak Çağlar, ağır başlı yapısıyla, yalnızlık çekmektedir. Mahallede bir türlü sosyalleşememekte, arkadaşlarının haylazlıklarına ayak uyduramamakta, hatta ailesinin sözünü fazla dinlediği için "muhallebi çocuğu" diye alaya alınmakta, bu yüzden de kendini biraz ezik ve dışlanmış hissetmektedir. En üzücü tarafı ise, hoşlandığı ve arkadaş olmak için can attığı Burcu'ya kendini gösterememesidir.

İşte bu yüzden Çağlar, geceleri odasında küçük teleskopuyla yıldızlara baktığında, onlardan bir köpek dilemektedir. Çünkü gerçek bir köpeğe, yani gerçek bir dosta çok ihtiyacı vardır. Nitekim bir müddet sonra, yine mahalledeki çocuklar tarafından ezildiği ve dışlandığı bir gün, karşısına bir Kurt Köpeği çıkar, onunla kısa zamanda dost ve arkadaş olur. Çağlar, yıldızlara olan ilgisinden ve onların dileğini yerine getirdiğine inandığından, köpeğine Pulsar adını takar.

En başta Çağlar, evde bir köpek istemeyen ailesiyle, Pulsar yüzünden çatışır. Ailesini üzmekten çekinen ama Pulsar'ı da kaybetmek istemeyen Çağlar, arada kalarak oldukça sıkıntılı günler geçirir. Pulsar'ı eve kabul ettirmek için akla karayı seçer; ama sonunda Pulsar'ın da yardımıyla bu sorunu çözer.

Ve bu güzel köpek sayesinde, Çağlar'ın özgüveni artar, mahallede itibarı yerine gelir, hızla sosyalleşir ve tabii Burcu'nun da kalbini kazanır. Mahallenin saf abisi Pırpır Ferhat'ın da katılmasıyla, müthiş bir ekip oluştururlar ve Pulsar'la birlikte maceradan maceraya koşarlar.

Oyuncular - Pulsar


PULSAR
Bir köpek için olabilecek en üst düzeyde zeka ve akla sahip, genç bir dişi Kurt Köpeği. Son derece iyiliksever, sevgi dolu, duygulu ve hassas bir hayvan. Ama yeri geldiğinde son derece atik ve çevik, koşmakta ve zıplamakta usta, her tehlikeye anında yetişen, kötüleri mutlaka cezalandıran cesur bir köpek. ınsanlara, özellikle çocuklara son derece yakın; onların tüm sorunlarına karşı duyarlı, bazen de muzip ve şakacı. Diğer kahramanımız Çağlar ile sevgi dolu bir arkadaşlık ve dostluk ilişkisi var.

Aslında köpeğimiz, bebeklik ve ilk gençlik günlerini yaşlı bir adamın yanında geçirmiş, çok sevdiği bu adama bekçilik ve yoldaşlık etmiştir. Ancak yaşlı sahibinin ölümüyle açıkta kalmış, daha sonra ona sözde sahip çıkan yakın akrabaların elinde eziyet dolu günler geçirmiş, sonunda onların elinden kaçarak özgürlüğünü ilan etmiştir. Ve bu arada sokaklarda oldukça zorlu günler geçirmiştir.

Küçük Çağlar'la parkta ilk karşılaşmalarında, boynunda ve ayaklarında yara izleri vardır. Çağlar onunla yakından ilgilenir, yaralarını sarar, karnını doyurur ve böylece aralarında derin bir dostluk oluşur. Çağlar'ın en büyük dileği bir köpeğe sahip olmaktır; ancak ailesi asla evde köpek istememektedir. Ama Pulsar, ne yapar eder, yardımsever ve sıcak halleriyle kendini bu yuvaya kabul ettirir.

Tabii evde en iyi Çağlar'la anlaşır. Evin annesi Nermin, hayatı boyunca evde köpek olmasına karşı çıkmış, son derece titiz bir kadındır; bu yüzden Pulsar'la tatlı sert sürtüşmeler yaşar. Evin babası Orhan ise, Pulsar'ı çok sevmekle birlikte, onun istemeden yarattığı sorunlardan tedirginlik duymaktadır. Pulsar'ın evin kızı Tuğçe'yle ise yıldızı asla barışmaz. Köpekleri zaten sevmeyen Tuğçe, bir de sevgilisi Boğaç'ı kendisinden uzak tutmaya çalışınca, Pulsar'dan iyice nefret eder.

Pulsar, sadece evin değil, aynı zamanda mahallenin de sevgilisidir. Çünkü sadece eve değil, bütün mahalleye göz kulak olmakta, onları tehlikelere karşı uyarmakta, gerektiğinde korumakta, bazen yaşlılara yoldaşlık etmekte, bazen çocukları eğlendirmekte, hatta sabahları bakkalın önüne bırakılan ekmeklere ve sütlere bile bekçilik etmektedir. Çağlar, böyle bir köpeği olduğu için gurur duymaktadır.

Pulsar Dizisi Hikayesi


ÇAĞLAR'IN UZAY MERAKI

ÇAĞLAR (11), orta halli bir ailenin en küçük çocuğudur. Ev kadını annesi NERMİN (38), nakliyeci babası ORHAN (42) ve Lise 1'e giden ablası TUĞÇE'yle (15) birlikte, orta halli bir mahallede, bahçe içinde eski müstakil bir evde yaşamaktadır.

Çağlar çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, davranışlarıyla örnek bir çocuktur. Oynamayı eğlenmeyi sevmektedir, ama onun için okumak da önemlidir. Çok okuduğu için aynı zamanda bilgili bir çocuktur. Özellikle hayvanlara ve uzaya meraklıdır. Odasındaki büyük boy oyuncak hayvanlar, duvarlardaki resimler, hep onun hayvan sevgisini yansıtır. Uzayla ilgili kitapları ve penceresinin kenarında duran küçük teleskopu ise, onun uzaya olan merakının göstergesidir. Son zamanlarda aklını Pulsar adlı nötron yıldızlara takmıştır ve kitaplarla, teleskopla kendini onları incelemeye vermiştir.

ÇAĞLAR'IN YENİ DOSTU...

Ancak Çağlar, ağır başlı yapısıyla, yalnızlık çekmektedir. Mahallede bir türlü sosyalleşememekte; arkadaşlarının haylazlıklarına ayak uyduramamakta; hatta ailesinin sözünü fazla dinlediği için "muhallebi çocuğu" diye alaya alınmakta; bu yüzden de kendini biraz ezik ve dışlanmış hissetmektedir. En üzücü tarafı ise, hoşlandığı ve arkadaş olmak için can attığı Burcu'ya kendini gösterememesidir...

Bir gün yine sokakta oynadıkları bir oyun sırasında, Burcu'nun yanında küçük düşer ve gruptan dışlanır. Çağlar, üzgün ve dolu gözlerle, uzaktaki bir parka gider ve tek başına bir banka oturup içli içli ağlamaya başlar. Bu sırada nerden geldiği belli olmayan bir Kurt Köpeği yanına gelip çöker ve bakışlarını ona diker. Çağlar, bu güzel ve sevimli köpeğin duygulu bakışlarından etkilenir; ona sevgi gösterir. Bir anda aralarında sıcak bir dostluk oluşur ve Çağlar, bu sevimli köpek sayesinde bütün kederini unutur.

Ancak bir an sonra köpek, gördüğü bir şeyden ürkerek yanından uzaklaşır ve bir kenara sinerek saklanır. Çağlar, anlamaya çalışarak etrafa bakınır ve az ilerde belediye görevlilerinin sokak köpeklerini toplamakta olduğunu görür. Çok geçmeden, belediyeciler bizim köpeği de yakalayıp götürmeye kalkışırlar. Ancak Çağlar, dayanamayıp müdahale eder: "Nereye götürüyorsunuz?.. O benim köpeğim!.." Sevimli köpek, bu lafa dikkat kesilir. Belediyeciler ise ona inanmazlar: "Nerden senin köpeğin oluyormuş ufaklık?.. Madem öyle, çağır da gelsin bakalım yanına!.."

Bunun üzerine Çağlar, onu çağırır ve köpek büyük bir hevesle çocuğun yanına koşup sevgi gösterir. Bu durum karşısında belediye görevlileri ikna olarak uzaklaşırlar.

Daha sonra Çağlar, eve dönecekken, köpek de peşine takılarak gelmek ister. Aslında Çağlar, onu da eve götürmek için can atmaktadır. Ama ailesi evde hayvan beslemeye kesinlikle karşıdır ve bunu onlara kabul ettirmesi imkansızdır. Bu yüzden, "Özür dilerim, ama seni burada bırakmam gerekiyor... Benimle gelemezsin" diyerek köpekle vedalaşır. Çağlar uzaklaşırken, köpek arkasından mahzun bir ifadeyle bakar.

EVDEKİ KÖPEK MACERASI...

O gece Çağlar yatakta uyumaktayken, bahçeden gelen seslerle uyanır. Pencereden baktığında, parkta tanıştığı köpeğin kendisini takip ederek evin bahçesine kadar geldiğini görür. Köpek, heyecanlı bir şekilde patileriyle cama vurarak kendisini içeriye almasını istemektedir. ıçi parçalanan Çağlar dayanamayıp, onu içeriye alır.

Ancak köpeğin eve girmesiyle birlikte komik olaylar da birbirini izlemeye başlar. Gürültüyü duyan evin büyükleri, Çağlar'ın odasına kontrole gelirler. Yakalanmaması gerektiğinin farkında olan köpek, önce dolaba gizlenmeye çalışır; sonra da yatağın altına saklanır, ama kuyruğu dışarıda kalır. Odaya gelen babası Orhan, fark etmeden köpeğin kuyruğuna basar. Yatağın altında köpek, canı yanmasına rağmen, gözlerini kısar ve sesini çıkarmaz.

Tam atlattıklarını sandıkları bir sırada, bu sefer de annesi Nermin kontrole gelir. Bunun üzerine köpek, odadaki büyük oyuncak hayvanların arasında hiç kımıldamadan, oyuncakmış gibi durur. Nermin, ışıkları sönük odanın loşluğunda, diğer oyuncakların arasında köpeği fark etmez. Tam çıkıyorken, köpek kımıldayarak küçük bir ses çıkarır. Annesi duyup tekrar kapıdan başını uzatır. Köpek hemen yine donup kalır. Çağlar da hapşırmış gibi yapar. Annesi, "Çok yaşa!" diyerek gider.

Tabii bir süre sonra evde bir hayvanın varlığı ortaya çıkar ve beklendiği gibi aile buna büyük bir tepki gösterir. Sevimli köpek, Çağlar'ın tüm yalvarıp yakarmalarına rağmen, kendini yine sokakta bulur.

Ancak çok geçmeden köpek, sokakta Nermin'i bir kapkaç olayından kurtarır. Hem Nermin'i ve çantasını kurtarmış, hem de hırsızları cezalandırmıştır. Bu olaydan sonra, ailenin köpeğe bakışı değişir. Aslında Orhan, hala onu eve almaya pek istekli değildir, ancak anne Nermin ve abla Tuğçe'nin de Çağlar'dan yana çıkmasıyla, kabullenmek zorunda kalır.

"ONUN ADI PULSAR!.."

Artık Çağlar'ın çok sevdiği ve gurur duyduğu bir köpeği vardır. Ancak can dostunun hâlâ bir adı yoktur. Çağlar, bir müddet ona ne ad takacağını düşünür. Bildik köpek isimleriyle onu çağırmaya kalkışır; ama köpek hiçbirini beğenmemiş gibi ona karşılık vermez. Derken birden Çağlar'ın aklına son zamanlarda incelediği Pulsar yıldızları gelir!.. Heyecanla köpeğe "PULSAR!" diye seslenir. Köpek birden kulaklarını kabartıp heyecanla dikilerek yanına koşar. Bu adı benimsediği bellidir. Çağlar, onu "Pulsar" adıyla severek adeta bağrına basar.

Mahallede başka hiçbir çocuğun böyle güzel bir köpeği yoktur. Pulsar sayesinde, Çağlar'ın sokaktaki itibarı bir anda artmış, özgüveni yerine gelmiş ve hızla sosyalleşmeye başlamıştır. Tabii Çağlar'ın Pulsar sayesinde ilgisini çektiği kişilerden biri de, hoşlandığı kız Burcu'dur!.. O günden sonra Çağlar ve Burcu, birbirini çok seven iki iyi arkadaş olurlar.

PIRPIR FERHAT

Mahallede Çağlar'ın bir de FERHAT Abi'si vardır. Ferhat'a sepetli motosikletinden dolayı, mahalleli "Pırpır Ferhat" adını takmıştır. Ferhat, 25-30 yaşlarında sıra dışı, sevimli bir adamdır. Mahallede herkesin tanıdığı, saf ve iyi yürekli, ama aynı zamanda sakar ve komik bir tiptir. En önemlisi büyümeyi adeta reddetmiş, "çocuk ruhlu" bir maceraperest; yarını düşünmeden günlük yaşayan kendine özgü deli dolu renkli bir kişiliktir. Kimi yetişkinler, onu işi gücü olmayan yararsız biri olarak görmekte ve küçümsemektedir. Ama aslında o çocuklar için çok iyi bir arkadaş ve yardımsever kişiliğiyle kıymeti bilinmeyen bir iyilik meleğidir.

Böylece, Çağlar ve Burcu ile altında sepetli motosikletiyle Pırpır Ferhat, adeta bir ekip haline gelirler. Tabii bu ekibin en çok öne çıkan elemanı, her maceralarında ileriye atılan, sorunları çözen, kötüleri haklayan, dost canlısı, korkusuz ve çevik köpek Pulsar'dır!..

TUĞÇE VE BOĞAÇ'IN PULSAR'DAN ÇEKTİKLERİ...

Bu arada evin ablası Tuğçe'nin pek de sağlam pabuç olmayan, BOğAÇ (16) adında bir erkek arkadaşı vardır. Ancak Boğaç'ı Pulsar'ın gözü hiç tutmamıştır. Çünkü bir gün onu hayvanlara eziyet ederken görmüş ve o anda mimlemiştir. şimdi bu çocuğun Tuğçe'nin yanında dolaşmasından hiç hoşlanmamakta ve kendince evin kızını ondan uzak tutmaya çalışmaktadır.

Pulsar'ın Boğaç'a kötü davranışları, havlamaları ve hırlamaları yüzünden Tuğçe gittikçe sinir olmaya başlar. Ancak Pulsar, yine de bu hayvan düşmanı çocuğu ondan uzak tutmak için elinden geleni yapar. Örneğin, Tuğçe arkadaşıyla buluşmak için evden gizlice çıkmaya çalıştığında havlayıp ortalığı ayağa kaldırır ve gitmesini engeller. Ya da tam Tuğçe, Boğaç'la buluşmak için şık bir şekilde giyinip süslenmiş bir halde evden çıkarken, Pulsar ıslak tüyleriyle yanında silkinip onu baştan aşağı batırır. Bazen Boğaç'ın ayakkabısını çalıp kaçırır, bazen onu küçük düşürecek tuzaklar kurar.

Bir keresinde, Tuğçe Boğaç'ı artık ailesiyle tanıştırmaya karar verir. Ancak tam o sırada Pulsar, Boğaç'ın bacaklarına sıcak su dökülmesine neden olur. Boğaç yanarak pantolonunu çıkarmak zorunda kalır. Pulsar, pantolonu kaptığı gibi kaçar; Boğaç o haliyle onu sokaklarda kovalamak zorunda kalır. Tuğçe'nin anne ve babası ise arkasından yadırgayarak bakarlar:
"Kızım, bizimle tanıştırmak istediğin çocuk bu mu?.."

Pulsar'ın Boğaç'la mücadelesi, Tuğçe ve Boğaç'ın ise Pulsar'a illet olmaları, dizi boyunca birbirinden komik ve eğlenceli durumlarla sürer...

PULSAR'A İHANET!..

Ancak bir müddet sonra, evin babası Orhan da Pulsar'dan rahatsız olmaya başlar. Pulsar'ın bazen istemsizce eve ve bahçeye verdiği zararlardan rahatsız olmakta, Çağlar'ın da onun yüzünden derslerini aksattığını düşünmektedir. Bir gün Pulsar için her şey ters gider ve iyilik yapayım derken eve zarar gelir ve işlemediği suçlar bile üzerine kalır. Bunun üzerine Orhan için bardak taşar ve köpeği bu evden uzaklaştırmaya karar verir!..

Ancak Çağlar'ın çok üzüleceğini bildiğinden, bunu gizlice yapmaya kalkışır.
Bir gün Pulsar'ı kapalı kasalı bir minibüse koyar ve evden uzaklara götürür. Uzak ve karışık yollarda arabayı sürer, hatta arabalı vapurla karşıya geçer. Minibüsün içindeki Pulsar dışarısını görmez. Ama vapur düdüğünden martı seslerine kadar dışarıda duyduğu her sese kulak kabartır. Sonunda Orhan, onu şehir dışında bir ormanın ortasına bırakır. Köpeğin geri gelmemesi için bunu yapması gerektiğini düşünmektedir. Üzgün bir halde minibüse atlayıp oradan uzaklaşır. Pulsar, her şeyi anlamıştır. Kalbi kırık ve mahzun bir ifadeyle arkasından bakakalır.

Çağlar, eve geldiğinde Pulsar'ı bulamayınca telaşlanır. Onu her yerde arar ama bulamaz. Babası da yaptıklarını gizler ve köpeğin çalınmış veya kaçmış olabileceğini söyler. Pulsar'ın kaybolması, Çağlar'da büyük bir çöküntü yaratırken, bütün ailenin de neşesi kaçar.

Derken birkaç gün sonra Tuğçe, tehlikeli bir olayın ortasında kalıverir. Yakınlarında kendisine yardım edebilecek hiç kimse yoktur. Birden beklenmedik bir şekilde Pulsar ortaya çıkar ve Tuğçe'nin hayatını kurtarıverir!.. Pulsar, ne yapmış etmiş, üstün yön bulma duygusuyla evin yolunu bulmuştur!..

Bu olay, Orhan için büyük bir ders olur ve Pulsar'a yaptığı kötülükten dolayı büyük bir pişmanlık yaşar. Kendisini bağışlatmak için köpeğe yaklaşmak ister; ama Pulsar gönül kırıklığıyla ondan uzaklaşır. Sonunda Orhan, yalvarıp yakararak göz yaşları içinde Pulsar'a sarılır ve ondan özür diler... Pulsar, onu bağışlamış, ailede her şey tekrar tatlıya bağlanmıştır.

MAHALLENİN CAN DOSTU...

Pulsar, mahalleye geldiği günden beri, yalnız Çağlar'ın değil, tüm sokak sakinlerinin de yardımcısı ve koruyucusu haline gelmiştir. Mahalledeki hırsızlık vakalarından, huzur bozucu davranışlara ve yardım gereken her türlü duruma kadar, her olayda Pulsar aktif bir şekilde öne çıkar. Hatta bakkal dükkanının sabah erkenden önüne konan ekmekleri bile korur...

TÜRKİYE'NİN İLK KÖPEK KAHRAMANI!..

Böylece kahraman köpek Pulsar'ın her bölümde izleyiciyi başka bir heyecana sürükleyen birbirinden heyecanlı maceraları sürüp gider.

"PULSAR", dünyada pek çok başarılı örneği yapılmasına karşın, Türkiye'de henüz kimsenin yapmaya cesaret edemediği, "köpek kahraman"ın baş rol oynadığı bir dizi film projesidir. Bu anlamda, Türkiye'de bir ilktir!..

Başta çocuklar olmak üzere, her kesimden ve her yaştan insanın beğeni ile izleyeceği "yıldız" bir köpek ve onun olağan üstü serüvenleri, şimdi Türk seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor...



Kaynak: http://www.pulsar.gen.tr


Pulsar - Turk Televizyonlarinda Bir İlk!


BAZILARI DOĞUŞTAN YILDIZDIR!

PULSAR”, Haziran ayında Star TV’de izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Dünyada pek çok başarılı örneği yapılmasına karşın, Türkiye’de henüz kimsenin yapmaya cesaret edemediği, “köpek kahraman”ın başrol oynadığı bir dizi olarak bir ilke imza atıyor. Başta çocuklar olmak üzere, her kesimden ve her yaştan insanın beğeni ile izleyeceği “yıldız” bir köpek ve onun olağan üstü serüvenleri, Türk seyircisiyle buluşmak için gün sayıyor.

Özet Hikaye :
Annesi babası çoktan uyumuştu. Ablası ise mutlaka odasında günlük yazmaktaydı. Çağlar üstündeki pikeyi attı, yataktan kalktı ve penceresinin önündeki teleskobunun ayarını kontrol etti. Sonra bir gözünü kısarak teleskoptan gökteki yıldızlara baktı. Binlerce ışık, binlerce yıldız ona göz kırpıyordu. Çağlar yeniden dileğini anlattı yıldızlara: Bir köpeğim olsa.. Bana arkadaşlık etse.. Dilimden anlasa, beraber oynasak..”
Küçük Çağlar’ın dileği pek yakında gerçekleşecekti. Kimsenin nereden geldiğini bilmediği harika köpek Pulsar onun arkadaşı olacak, yaptıklarıyla Çağlar’ın annesini, babasını, ablasını, arkadaşlarını, bütün mahalleyi şaşırtacaktı.. Belki bir tek Çağlar şaşırmayacaktı Pulsar’ın yaptıklarına…Çünkü Çağlar Pulsar’ın yıldızların ona bir armağanı olduğuna inanıyordu…

Pulsar Kimdir : Pulsar, Akut arama kurtarma derneği bünyesinde yurtiçinde yirmiye yakın kayıp operasyonuna katıldı.Yurtdışına ilk kez çıkan Türk arama köpeği ekibinde bulunarak Iran/Bam depreminde 4 kazazedeyi göçük altından çıkardı. Hababam Sınıfı 3.5, Kaşağı, Taştan Kalp, Xando Howe ve son olarak Gönül Salıncağı dizisinde her bölümde hikayesi olan eski bir arama kurtarma köpeğini canlandırdı.


Pulsar'ın Anlamı : Pulsar (atarca) "kalp gibi atan" anlamına gelmektedir. İngilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" kelimesinden türetilmiştir. Pulsarlar, içinde bulundukları nebulaların çekirdeği ve kalbi hükmünde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritimlerle) uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır.

Pulsar Oyunculari ile Roportaj


10 Haziran 2008 Salı günü yayına başlayacak olan ve başrolünde bir köpeğin oynadığı Star TV’nin yeni dizisi "Pulsar", bu özelliğiyle Türkiye’de bir ilke imza atacak.

İlk bölümü bu akşam saat 20.00’de ekrana gelecek olan dizinin oyuncuları Kayra Şenocak, Buket Dereoğlu, küçük yetenekler Ayberk Koşar ve Ecem Uzun’la konuştuk.

Bu diziyi kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?

- Kayra Şenocak: Dizinin yapımcısı Ayşe Şule Bilgiç’le daha önce de çalıştım, çok iyi arkadaşız. Teklifi de hiç düşünmeden kabul ettim. İlk defa bir aile babasını canlandırıyorum. Yaş ilerledikçe yavaş yavaş aile babasına doğru yönlendiriyorlar beni. Çocuklarımın kim olduklarını öğrendiğimde de çok mutlu oldum.

- Buket Dereoğlu: Teklif, bir ajans vasıtasıyla geldi. Ayşe Şule ile ilk defa bu dizide tanıştım. Kanal da çok şeyler sunuyor bize. 23 senedir bu işi yapıyorum ama bu set gibi teknik donanımlı bir set görmedim.

Dizinin bir yaz projesi olması sizi tedirgin etti mi?

- B. Dereoğlu: Benim öyle yaz ve kış kavramım yok. İş iyiyse iyidir, bu iş de iyi. Artık eskisi gibi ’yazlık’, ’kışlık’ kavramı kalmadı. İnsanlar artık yazın dört ay boyunca tatil yapmıyorlar. Diziler yazın da izleniyor.

- K. Şenocak: Beni hiçbir zaman tedirgin etmez yaz projeleri. Bana son iki-üç yıldır hep yaz projeleri geliyor zaten. Kışın da tiyatro yapıyorum. Bu yüzden yaz aylarında dizilerde rol almak işime geliyor.

Anne-kız ve baba-oğul birbirinize çok benzemişsiniz...

- K. Şenocak: Çocuk oyuncumuz Ayberk Koşar bana çok benziyor. Ecem Uzun da Buket Dereoğlu’ya benziyor. Biz tam baba-oğul, anne-kız olduk bu dizide...

Dizideki rolünüzden de biraz bahseder misiniz?


- B. Dereoğlu: Evin annesini canlandırıyorum. İzmirli, modern bir aile, İstanbul’a taşınıyor. Anne çok otoriter ama çocukları olduğu için çalışmıyor. Gençliğinde yaşadığı bir sebepten dolayı köpeklerden hiç hoşlanmıyor. Köpek eve girmesin diye her şey yapılıyor. Ancak birkaç olaydan sonra köpek eve alınıyor.

- K. Şenocak:
Ben de evin babası Orhan’ı canlandırıyorum. İyi, halktan bir baba. Bu dizide, seyirci kendisini kolayca özdeşleştirebileceği bir aile izleyecek.

Gelelim evin küçüklerine...

- Ayberk Koşar: Ben Çağlar karakterini canlandırıyorum. Hayvanlara ve uzaya çok meraklı. Eve bir tane köpek alınmasını istiyor ama annesi çok sinirleniyor. Sonunda eve köpek geliyor, yani çocuğun dediği oluyor. Pulsar bir yıldız ismi, ben de yıldızlardan bir köpek diliyorum ve gerçekleşiyor.

- Ecem Uzun: Ben de Tuğçe karakterini canlandırıyorum. Ergenliğe yeni adım atmış, kokoş bir kız. Kardeşiyle sürekli kavga eden biri, annesine de çok özeniyor.

Peki, Pulsar nasıl bir köpek?

- E. Uzun: İyilerin dostu, kötüleri düşmanı. Çok akıllı, yardımsever bir köpek. Konuşacak diye korkuyoruz!

Köpeklere karşı bir korkunuz var mı?

- B. Dereoğlu: Asla korkmam. Köpekleri çok severim. Evde de beslerim...


Sizce izleyici bu diziyi sevecek mi?


- K. Şenocak: Kesinlikle seveceklerini tahmin ediyorum. Çok sıcakkanlı ve yardımsever bir köpekle karşılaşacaklar. Özellikle çocukların bu diziyi ve kahramanını çok seveceğine inanıyoruz. Biz çok seviyoruz Pulsar’ı. Onu köpek olarak görmüyoruz, bizden biri gibi.

Bir çocuk yeter

Buket Hanım oğlunuz yaşında?

- B. Dereoğlu: Can üç yaşına girdi. Annelik çok güzel bir duygu. Her kadının bu duygu tatması lazım. Huzur veren bir şey, ne kadar yorgun olursam olayım hiçbir güç beni uykusuzken yataktan asla kaldıramaz ama çocuk olunca bir başka oluyor.

Can, hem annesine hem de babasına benziyor galiba...



- B. Dereoğlu: Bence daha çok babasına benziyor. Bir tek gözleri bana benziyor.

İkinci bir bebek düşünüyor musunuz?

- B. Dereoğlu:
Hayır! Allah ona ömür versin, bir tane yeter.

Yeni projeleriniz var mı?

- B. Dereoğlu: "Romantika"nın turneleri var. Bir de TRT’ye "3 Oda 1" adlı yarı belgesel bir film çekeceğiz.





Kaynak:hurriyet.com.tr

Pulsar Dizisi Bu Aksam Star TV'de Basliyor

Türk televizyonlarında uzun zamandır aynı tür dizilerin neredeyse tekrarları niteliğinde onlarca dizi film çekiyor. Birçoğunun konusu aynı zengin erkek fakir kız yada zengin kız fakir erkek. Bunun dışında son bir kaç senedir mafya dizileri moda oldu. Kurtlar vadisinin çok tutulması adeta hastalık derecesinde bağlılık yapmasından sonra birçok mafya dizisi çekilmeye başlandı.

Bunların yanında değişik dizilerde çekildi tabiki. Ama genelde farklı şeyler denendiği zaman insanlar tarafından yadırgandı ve tam insanlar alışacakken reyting kaygısından dolayı yayından kaldırıldılar. Tabiki tutanlarda oldu ama malesef sayıları çok az.

İşte o tutan dizilerden biri olmaya adaya yepyeni bir dizi daha izleyicilerle bugun buluşuyor. Türk televizyonlarındaki dizilere yeni bir boyut kazandırmayı hedefleyen bir yapıt ekranlara geliyor. PULSAR...

Pulsar dizisinin başrollerinde hiç alışıla gelmediği gibi bir köpek oynuyor. Türkiyede daha önce belkide hiç denenmemiş olan tarzda çekilecek olan Pulsar dizisi daha çok çocuk yaştaki izleyicilere hitap edeceğe benziyor.

Pulsar dizisi ilk bölümüyle, 10 Haziran 2008 Salı günü saat 20:00 da Star TV de başlıyor.